Tüp Bebek Tedavisi
Tüp bebek, kadın yumurtalarının vücut dışına alınıp laboratuvarda erkek spermiyle döllenmesi ve oluşan embriyoların rahme transfer edilmesiyle gerçekleştirilen bir yardımcı üreme tedavisidir.
Tedavi üç ana aşamadan oluşur:
-
Yumurtalıkların Uyarılması
-
Yumurta Toplama ve Döllenme
-
Embriyo Transferi
Kimlere Tüp Bebek Tedavisi Uygulanabilir?
Kadınların üreme kapasitesi, özellikle yumurta rezervi, yaşla birlikte azalmaktadır. Bu nedenle çocuk sahibi olmayı planlayan kadınların yaş, öykü ve mevcut durumlarına göre değerlendirilmesi büyük önem taşır. Kısırlık, korunmasız ve düzenli cinsel ilişkiye rağmen bir yıl içinde gebelik oluşmaması durumudur. Ancak 35 yaş ve üzerindeki kadınlarda bu süre 6 ay olarak kabul edilir. Ailede erken menopoz öyküsü olan, yumurtalıklarından kist aldırmış, endometriozis tanısı bulunan ya da karın içi cerrahi geçirmiş kadınlar daha erken değerlendirilmelidir.
Tüp Bebek İçin Uygunluk Şartları
-
Kadında rahmin yapısal olarak uygun olması
-
Yumurta rezervinin (yumurtalık kapasitesi) yeterli bulunması
-
Erkekten mastürbasyon veya cerrahi yolla sperm elde edilebiliyor olması
Tüp Bebek Öncesi Temel Testler
Semen Analizi (Sperm Testi):
Erkekte ilk değerlendirmedir. Normal çıkan bir semen analizinde genellikle ileri tetkik gerekmez.
Yumurtlama Değerlendirmesi:
Adetin 19-21. günlerinde yapılan progesteron testi ya da ultrason takibi ile yumurtlama olup olmadığı anlaşılması durumudur.
Yumurta Rezervi Ölçümü:
Adetin ilk günlerinde yapılan vajinal ultrasonla yumurtalıklardaki folikül sayısı belirlenir. altıdan az folikül, rezervin düşük olduğuna işaret eder. Özellikle 37 yaş sonrası rezerv hızla azalır.
Tüplerin Durumu (HSG):
Rahim filmi ile tüplerin açık olup olmadığı araştırılır. Adet bitiminden hemen sonra yapılması tercih edilir. HSG, tüplerin yapısını gösterir ancak işlevini göstermez.
Gerekli Durumlarda Laparoskopi:
Tanısal amaçla nadiren kullanılır.
Daha çok tedavi edici işlemler (örneğin endometriozis tedavisi) için önerilir.
Mikroenjeksiyon (ICSI)
1992’den beri uygulanan ve günümüzde tüp bebek tedavisinde en sık tercih edilen döllenme yöntemidir. Her yumurtanın içine özel bir cihazla tek bir sperm yerleştirilir. Özellikle erkek faktörlü kısırlıkta veya açıklanamayan kısırlıkta tercih edilir.
Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) ve Embriyo Seçimi
Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT), özellikle ailesinde genetik hastalık öyküsü olan ya da tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı yaşamış çiftlerde, sağlıklı embriyoları seçerek gebelik şansını artırmak amacıyla uygulanır. Embriyolardan alınan örneklerle genetik analiz yapılır ve sadece sağlıklı olanlar rahme transfer edilir. Bu sayede genetik hastalık taşıma riski yüksek çiftlerde gebelik en baştan güvence altına alınmış olur.
PGT, özellikle:
İleri yaş annelerde (35 yaş ve üzeri)
Tekrarlayan düşüklerde
Ailevi geçişli hastalıklarda (ör. Talasemi, Orak Hücre Anemisi)
önemli avantajlar sunar.
Yapılan çalışmalarda ard arda 3 defa genetik incelemesi yapılmış ve kromozom kuruluşu normal olduğu gösterilmiş embryoların transfer edilmesi sonrasında doğum ile sonuçlanan gebelik oranlarının %90 civarında olduğu gösterilmiştir. Rahim içinde herhangi bir sorun olmadığı takdirde genetiği incelenmemiş embryoların tutunma şansı kadının yaşına göre giderek azalmakta ve 45 yaşında pratik olarak sıfırlanmaktadır.
Blastokist Transferi (5. veya 6. Gün Transferi)
Gelişmiş kültür ortamları sayesinde embriyolar artık laboratuvar koşullarında 5. veya 6. güne kadar güvenle geliştirilebilmektedir. Bu aşamaya gelen embriyolara blastokist denir.
Avantajları:
En iyi gelişim potansiyeline sahip embriyoların seçilmesi
Daha az embriyo transferiyle çoğul gebelik riskinin azaltılması
Embriyo gelişiminin yakından izlenebilmesi
PGT ile uyumlu olması (trophectoderm biyopsisi yapılabilir)
"Merkezlerde artık sık tercih edilen bu yöntem, gebelik oranlarını anlamlı şekilde artırmaktadır."
Embriyo Dondurma
Tüp bebek uygulamalarında, fazla embriyoların dondurulması hem ekonomik hem de psikolojik avantaj sağlar. Dondurulan embriyolar, ilerleyen dönemde tekrar tedaviye gerek kalmadan çözülebilir ve transfer edilebilir.
Embriyolar, özel maddelerle korunarak -196°C’de sıvı nitrojen tankları içinde saklanır.
Türkiye’de güncel yönetmeliklere göre embriyolar, çiftlerin yazılı izniyle en fazla 5 yıl süreyle saklanabilir.




Tüp Bebek Sürecinde Özel Durumlar
İleri Yaşta Tüp Bebek
Kadın yaşı ilerledikçe yumurta kalitesi ve sayısı azalır, genetik olarak sağlıklı embriyo oranı düşer. Örneğin 40 yaşında genetik olarak sağlıklı embriyo elde etme oranı %15’in altına iner. İleri yaş ve düşük yumurta rezervi birlikte olduğunda başarı şansı önemli ölçüde azalır. Baba yaşıyla ilgili etkiler sınırlıdır fakat bazı genetik risklerin hafif arttığı gözlemler arasındadır. Yumurtalık kapasitesini artıracak bilimsel olarak kanıtlanmış bir tedavi yoktur. Mikroenjeksiyon ve kısa protokoller tercih edilir.
Rahim İçi Yapışıklıklar / Tüplerde Tıkanıklıklar
Rahim içi yapışıklıklar embriyonun tutunmasını engelleyebilir.
Tanı histerosalpingografi (HSG), ultrason ve histeroskopi ile konur.
Tedavide ofis histeroskopi tercih edilir. Gerekirse tekrarlayan girişimler yapılabilir.
Sorunun tekrarlamasını önlemek için östrojen tedavisi, balon veya jel uygulamaları kullanılabilir.
Endometrial Polipler
Polipler boyutlarına göre embriyonun tutunmasını zorlaştırabilir veya düşük riskini artırabilir.
Bu durumlarda öncesinde başarısızlık öyküsü de mevcut ise embriyolar dondurulur, polip çıkarıldıktan sonra transfer planlanır.
Myomlar
Submüköz (rahim içi boşluğuna yakın) ve büyük intramural (rahim duvarına gömülü) myomlar gebeliği zorlaştırabilir.
Bu myomlar cerrahiyle çıkarılabilir.
Subseröz (rahim dış yüzeyindeki) myomların çıkarılması genellikle gerekli değildir.
Uterin arter embolizasyonu çocuk sahibi olmak isteyen kadınlara önerilmez.
Trombofili (Pıhtılaşma Eğilimi)
Pıhtılaşma bozukluğu olan hastalarda tüp bebek tedavisi sırasında risk artabilir.
Ailede veya kişide daha önce damar tıkanıklığı öyküsü varsa tarama yapılmalıdır.
Gerekirse düşük moleküler ağırlıklı heparin ve varis çorabı ile koruma sağlanır.
Kan sulandırıcılar, yumurta toplama işleminden 24 saat sonra başlanmalı; gebelik oluşursa tedaviye devam edilmelidir. (Gebelik sürecinde tedavi devamı anne-bebek sağlığı açısından sorun teşkil etmez.)
Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlıkları
Tekrarlayan başarısız denemelerde önce beklentilerin yönetilmesi gerekir. Kadın yaşı arttıkça tüp bebek daha az başarılı olacak, dolayısıyla her uygulamanın başarı oranı da daha düşük olacaktır. Genç bir kadında tekrarlayan başarısızlık tanısı daha erken daha yaşlı bir kadında ise daha geç konur. Bu çiftlerde başarıyı olumsuz olarak etkileyecek tüm değişkenler dikkatle yeniden değerlendirilmelidir.
-
Kadınlarda kilo fazlası ve sigara içilmesi tüp bebekte başarıyı azaltan faktörlerdir.
-
Rahime 2 ve 3 boyutlu ultrasonla dikkatle bakılması, tüplerin açık olup olmadığının konfirmasyonu gereklidir. Sorun görülürse giderilmelidir.
-
Erkekte sperm DNA fragmantasyonu bakılması tartışmalıdır.
-
Kadında pıhtılaşma testlerinin yapılması önerilmemektedir.
-
Endometrial örnekleme yapılıp endometriumun genetik imzasına göre transfer zamanının planlanmasının yararı gösterilmemiştir.
-
2 ve 3 boyutlu ultrasonda rahimde anormallik görülmeyen hastalarda histeroskopinin yararı tartışmalıdır.
-
Rahim içine PRP uygulamasının etkisi tartışmalıdır. Ancak klinik çalışmalar kapsamında sunulabilir.
Bu aşamalardan sonra çiftlere PGT-a yapılarak tüp bebek uygulamalarına devam etmeleri önerilir.


Psikolojik Destek Neden Gerekli?
Tüp bebek tedavisi, sadece fiziksel değil, duygusal açıdan da yoğun bir süreçtir. Kısırlık, çiftler için hayatın doğal akışında eksik kalmış bir halka gibi hissedilir ve bu da stres, kaygı, suçluluk ve yalnızlık duygularını tetikleyebilir.
Eş İlişkileri ve Duygular
Kadınlar genelde duygularını ifade ederek paylaşmaya eğilimliyken, erkekler daha içe dönük tepkiler verebilir. Uyumlu iletişim kurabilen çiftler süreci daha sağlıklı atlatır. Ancak paylaşılmayan duygular zamanla ilişkide çatışmaya neden olabilir.
En Zor Evre: Beklemek
Embriyo transferinden sonraki bekleme dönemi, belirsizlik ve umut/umutsuzluk arasında gidip gelinen, en stresli zamanlardan biridir. Bu süreçte psikolojik destek almak çiftin ruhsal dayanıklılığını artırır.
Stres Başarıyı Etkiler mi?
Stresin doğrudan kısırlığa neden olduğu kanıtlanmamıştır; ancak kısırlık, stresin ta kendisidir. Sürecin uzunluğu, başarısızlıklar ve tekrar eden tedaviler duygusal yükü artırabilir. “Stres olmamalıyım” baskısı da ikinci bir stres kaynağı olabilir.
Cinsel Yaşam ve Kısırlık
Tedavi süreci cinselliği bir görev haline getirebilir. Bu da çiftin doğal yakınlığını olumsuz etkileyebilir. Psikolojik destek bu konuda da çiftin denge kurmasına yardımcı olur.
Hekim mi Merkez mi Hasta mı?
Başarı, bir ekibin uyumlu çalışmasıyla gelir. Kadının yaşı, yumurta rezervi, kısırlık nedeni kadar, doktorun bilgi birikimi, laboratuvar kalitesi ve merkezin deneyimi de önemlidir. Özellikle karmaşık durumlarda, ileri seviye merkezlerde tedavi tercih edilmelidir.
Başarı Oranı Nedir?
Tedavi başarısı birçok faktöre bağlıdır.
Ortalama:
Yumurtlama tedavisinde: %10 gebelik oranı
Aşılamada: %15-20
Tüp bebekte: %45-50 gebelik oranı, yaklaşık %30 canlı doğum oranı beklenir
Ancak bu oranlar merkeze, hastaya ve yönteme göre değişebilir. Türkiye’de bildirilen başarı oranları denetlenmediği için gerçekçi kıyaslar yaparken dikkatli olunmalıdır.
Psikolojik Desteğin Amacı Nedir?
Amaç bir “tedavi” değil, yaşanılan stresi tanımak, baş etme yolları geliştirmek ve çiftin iletişim becerilerini güçlendirmektir. Kültürel, sosyal ve bireysel farklılıklar da dikkate alınarak her çift için özel bir destek planı hazırlanmalıdır.
Tüp Bebek Sürecinde Psikolojik Desteğin Başarıya Etkisi





